Nicedir gözlüyordum tanyerini, sabırla
bekliyordum, çözmeye çalışmadan, sessizce ve gizemine saygı göstererek.
Bir defasında yoldaşlığımın farkındaymışçasına bir sırrını aşikar etti bana sessizce. O sırla birlikte çözüldüm ben de.
O sır ifşa edilemez ama sana da aşikar olur diye belki, haber veriyorum ne haldeyken bana geldiğini.
Tan kızıllığı karanlığın çölünde küçük bir vaha gibi ışımaya başladığı ilk anda, henüz ne aydınlık ne de karanlıkken artık, gece ve gün birbirine kavuşmuş tek vücut olmuşken, o bir tek anda uyanıksan ve düşüncelerde kaybolmuş değil de oradaysan eğer, o vakit senin içindeki iki de bir olabilir...
Bir defasında yoldaşlığımın farkındaymışçasına bir sırrını aşikar etti bana sessizce. O sırla birlikte çözüldüm ben de.
O sır ifşa edilemez ama sana da aşikar olur diye belki, haber veriyorum ne haldeyken bana geldiğini.
Tan kızıllığı karanlığın çölünde küçük bir vaha gibi ışımaya başladığı ilk anda, henüz ne aydınlık ne de karanlıkken artık, gece ve gün birbirine kavuşmuş tek vücut olmuşken, o bir tek anda uyanıksan ve düşüncelerde kaybolmuş değil de oradaysan eğer, o vakit senin içindeki iki de bir olabilir...
Bu muazzam bir histir... Bütünlüğün tarifi kelimeleri aşar, ötelerdendir bu tat...
Ah! Ona tutunmak istersin, geçip gitmesin, seninle kalsın diye...
Ama tam da bu arzu uyandığında, işte tam bu anda, bütünden kopan bir parça gibi cennetten aşağı düşersin...
volkan tankut
28 Ocak 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder