Öleceksin. O maddeden meydana gelmiş ölümlü bedenden ibaret olduğuna inanmakta ısrar edersen eğer, öleceksin. Ama değilsin, uyan! Sen maddeden ibaret değilsin. Madde vasıtadır yalnızca mananın kendini ifade etmesine. Manasın sen, o bedenle kendini ifade eden. Farkında değilsin.
Nedir madde mana olmadan?
İncelmiş odundan ibaret değil midir bir kitap içindeki yazılar olmasa? Ve o yazılar dahi yalnızca mürekkep değil midir bir manası olmasa?
Peki yaksan o kitabı, küllerden başka ne kalır geriye gövdesinden? Ama yakabilir misin manasını, yok edebilir misin?
Asla yok olmaz, yok edilemezdir mana. Madde dokunamaz, etki edemez ona. Ama mana her daim içindedir maddenin sürekli değişen suretinin. O prensiptir maddeye halini veren ve her daim hükmeder ona. Tüm var onunla var olur. Varı var eden ve sırrı çözülemeyen sırdır o. Ruhtur mana.
Ve katılaşmış ruhtur senin bedenin de.
Beden, gözle görülen ruh ve ruh, gözle görülmeyen bedendir. Ayrı şeyler değildir ruh ve beden. Ama sen baktığında maddeyi görür ruhu göremezsin ondaki. Onun için madde gerçeğin olur ve ruh, bir söylentiden ibaret olan şüphen.
Uyanıp farkına vardığında tam olarak kendinin, bedenim dediğin şeyin varlık okyanusunda bir dalga, ama kendinin dalgalanmakta olan okyanus olduğunu anlayacaksın. Sen varolan herşeyle birsin. Uyandığında, kendini dalgalanarak ifade eden ve deneyimleyen, varolan o tek ruh olduğunu da bileceksin. Madde ve mananın, beden ile ruhun bir olduğunu göreceksin. Bu biliş ile ebediyete ereceksin.
Nedir ruh? Başı ve sonu olmayan, kaynağı bir gizem olan 'farkında olmak' hali.
İşte sen kendi özünün 'farkında olmak' olduğunu fark ettiğin anda, artık bir suretten ibaret olan maddeye mahkumiyetin de sona erer. Saf farkındalık olursun, farkındalığın ta kendisi, varoluşun ruhu, sonsuza kadar.
Var olan seninle olur. Tüm madde seninle mana bulur.
1 Kasım 2014 / Yeşilköy sahil - İst
volkan tankut
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder