14 Ağustos 2014 Perşembe

Canavar


Kamuflaj uzmanı olduğu için göremediğimiz bir canavarın pençesinde hayatın, hayatlarımız. Bu canavar senin sen olmanı istemiyor. Senin sadece onu beslemek için çalışmanı istiyor. Onun yakıtı sensin. Senin enerjini emeğini emerek besleniyor. Varlığını devam ettirebilmek için aralıksız sömürmesi ve bunu sağlayabilmesi için de seni bu durumdan habersiz, uykuda, adeta narkoz altında tutması gerekiyor. Kullandığı birçok özel teknik ve araçla yaptığı tam olarak bu. O kıyası öğretti. Moda ve media gibi araçları senin devamlı yeni şeyler arzu etmeni sağlamak için ve kıyaslayarak devamlı arzu eder halde kalman için kullanıyor. Bu sayede sen ihtiyacından fazla tüketen biri haline geliyorsun. Gerçekte hiç ihtiyacın olmayan nesne ve hizmetleri elde etmek için durmadan çalışıp didiniyorsun. Bu canavar seni koruman ve artırman gereken standartlar olduğuna inandırdı. Mutluluğun nesnelere bağlı olduğuna ve mutlu olmak için devamlı yeni şeylere sahip olman gerektirdiğine inandırdı. Bu inanç seni uyuşturuyor ve gerçeği görmeni engelliyor. Böylece ne kadar fazlasına sahip olsan da doymayacağını, doyumun niceliğe değil niteliğe bağlı olduğunu ve yeninin sonunun gelmeyeceğini unuttun ve yeniden fark etmeni de engelliyor. Seni durmaksızın ve sorgulamaksızın çalışan bir makineye dönüştürdü. Bilincini kaybettin. Bilincin yerini otomatikliğe bıraktı. Nedenini sorgulamaksızın programlandığın şekilde çalışma durumuna bıraktı. Bir bilgisayar gibi. Neyi neden yaptığını bilmeden sadece yapmak. Ve seni çok önemli bir şeye daha inandırdı bu canavar. Özgür olduğuna. Bu yüzden sen bir köle gibi dahi çalışmıyorsun. Köle esaretinin farkındadır ve bundan rahatsızlık duyar. Özgürlük arzusu ile yaşadığı için daima bir isyan potansiyeli taşır. Sen bir robot gibi çalışıyorsun. Robot durumunun farkında değildir onun için de isyan söz konusu değildir. Zihnine yüklenen program sana özgür olduğunu ve özgür seçimler yaptığını söylüyor. Uykudasın. Aslen ve tam olarak rüyasında özgür olduğunu görmekte olan uyur-itaat eder bir kölesin. Ve canavarın en büyük korkusu senin uyanman. Deliliğinin, çılgınlığının farkına varman. Baş döndürücü bir hızla çevirdiğin halde hiçbir yere varmayan bu çarkı ben neden döndürüyorum sorusunu kendine sorman. Çünkü bu çark canavarı besliyor, onun için enerji üretiyor. Senin farkına varışın, senin uyanışın onun felaketi ve sonu olacak. Tüm imkanları bunun olmaması için kullanıyor. Uyanman ancak canavarın farkına varmanla mümkün. Bunun gerçekleşmemesi için çok kurnazca bir strateji uyguluyor. Onu hiçbir yerde bulamaman için o en akla gelmedik yerde saklanıyor. Senin, benim, hepimizin içinde... Canavar bizim kolektif egomuzdan beslenen kolektif hırsımızdan başka birşey değil... Dikkatlerimiz sadece dışarıya odaklanmış olduğu için canavarı heryerde lanetliyor ama başını hiçbir yerde bulamıyoruz çünkü asla dönüp içimize bakmıyor, bakamıyoruz... 

2007
volkan tankut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder