Neden sorusunu sorduğun zamanlara dikkat et. Beklenmedik bir şey olur ve olan seni memnun
ederse nedenini düşünmezsin bile. Neden diye sorduğun zamanlar, beklenmedik
olanın sende memnuniyetsizlik yarattığı zamanlardır. Neden sorusu senin psikolojinle ilgilidir ve psikolojinin kabullenemediği durumlara verdiği tepkidir. Zihninin, kabullenemediği bir durumu kavranabilecek hale getirebilmek için onu oluşun kesintisiz bütünlüğünden kopararak rasyonalize etme ve açıklama çabasıdır. Örneğin çok sevdiğin bir yakının amansız bir hastalığa yakalanır. Sen "neden o ?" diye sorar durusun kendi kendine. Sonra ölürse eğer, artık bunun nedeninin o hastalık olduğunu biliyorsundur ve bu ölüm için tekrardan bir "neden?" sorusu doğmaz. Nedenini bilmediğin o amansız hastalığı artık kanıksamışsındır ve ondan sonrası açık ve görünür olmuştur senin için, ölümün nedeni o hastalıktır.
Neden; oluşun senin görüş alanın dışında kalan bölümüne verdiğin isimdir. Neden, yalnızca senin zihninde varolan bir kavramdır. Varoluşta ne nedenler ne de sonuçlar vardır, o bölünmez bir bütündür, kesintisiz bir akıştır. Varoluşta herşey kesintisizce birbirinin hem nedeni hem de sonucudur, herşey birdir, tek bir bütünlüktür. Aradan münferit nedenler cımbızlanamaz. Bunu yapmak, yalnızca zihnin kendi kendini kandırmasıdır. Bu açıdan bakıldığında neden ve sonuç kavramı olanı olduğu gibi göremeyen zihninin durumu kavramak için kurguladığı diyalektik bir modeldir. Böyle bir bölünme analiz ve kıyas yöntemiyle işleyen zihinde mevcuttur. Neden diye sormanın nedeni kendini oluştan ayırmak, oluşla bir olup akamamak, oluşa direnmekdir.
Neden ancak psikolojik olarak vardır, neden senin psikolojindir, neden sensin.
Neden; oluşun senin görüş alanın dışında kalan bölümüne verdiğin isimdir. Neden, yalnızca senin zihninde varolan bir kavramdır. Varoluşta ne nedenler ne de sonuçlar vardır, o bölünmez bir bütündür, kesintisiz bir akıştır. Varoluşta herşey kesintisizce birbirinin hem nedeni hem de sonucudur, herşey birdir, tek bir bütünlüktür. Aradan münferit nedenler cımbızlanamaz. Bunu yapmak, yalnızca zihnin kendi kendini kandırmasıdır. Bu açıdan bakıldığında neden ve sonuç kavramı olanı olduğu gibi göremeyen zihninin durumu kavramak için kurguladığı diyalektik bir modeldir. Böyle bir bölünme analiz ve kıyas yöntemiyle işleyen zihinde mevcuttur. Neden diye sormanın nedeni kendini oluştan ayırmak, oluşla bir olup akamamak, oluşa direnmekdir.
Neden ancak psikolojik olarak vardır, neden senin psikolojindir, neden sensin.
Zihin sadece dualite içinde varolabilir. Düalite
aşıldığında zihin de ortadan kalkar. Düalitenin dolayısıyla zihnin ötesine geçirecek sezgisel kavrayış
uyanmadan önce algı için zihin tek araçtır. Ancak zihnin, olmakta olanı anlama stratejisi olarak
icat edip kullandığı sebep-sonuca dayalı bu diyalektik model dahi kendi içinde hatalıdır.
Diyalektik olarak bakıldığında hakikat bilinenin tersine işler. Sonuç daima
nedenden önce varolur. Ağaç meyveden önce gelse de hakikatte meyve önce gelir. Ağaçtan
maksat meyvedir. Niyet önce gelir. Oluşta en son vuku bulan varoluşta önce gelir.
8 Ağustos 2014
volkan tankut
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder