"Bir tek bilgi ağacının meyvesinden yeme" denmiştir kutsal kitaplarda insana... "yeme çünkü yersen cennetten düşersin." Ne demektir bu? Bu aklını kalbinin önüne geçirme demektir. Benlik yanılgısına düşerek kendini varoluşun bütünlüğünden ayırma, koparma, kopma. Yaşamdan kendini koparma, oluşla birlikte ak, deneyimle, hisset ama tanımlayarak nesneleştirme ve nesneleşme. Oluşun akışı içinden süreçler cımbızlayıp, dondurup onlara isimler verme, onları biriktirilebilir cansız bilgiye, metaya dönüştürme demektir. Çünkü bunu yaparsan sende gittikçe donuklaşırsın, nesneleşirsin. Bir nesneye indirgersen her şeyi, onlar karşısında bir nesneye indirgemiş olursun kendini de. Ruhunu kaybedersin, manayı yitirir materyalize olursun demektir. Ve olmuş olan da budur. Örneğin bir yaprak nedir? Bir nesne mi yoksa akışın bir parçası olarak bir yüklem, bir fiil, bir oluş mu? Evet varoluşun bir eylemi bir oluş halidir yaprak ve her şey. Bir yaprak filizlenir, yeşerir, sararır, kurur ve düşer. Onu nasıl durağan bir nesneymişcesine isimlendirebilirsin? Hangi halidir kastettiğin onun, yaprak dediğinde? Ve ağacın bir uzantısı değil midir ki yaprak? Tek başına birşey midir o? Canı ağacın canı değil midir ve ağacın canı da toprağın ki ve onun ki gezegenin ve güneşin ve galaksinin? Yaprak dediğin varoluşun dalgalanmalarından biridir, belli bir süre içinde aldığı bir haller ve şekiller sinsilesidir. Yaprak dediğinde, bu o süre giden akışı temsil etmez. Tanımınla onu zihninde öldürür, cansız durağan bir şeye dönüştürürsün. Zihninin kapsayabileceği, hakim olabileceği bir şeye. Bilgi benlik yanılgısına düşen zihnin, hayatın bilinmezliği karşısında korkuya kapılarak, bu bilinmezlik ile baş edebilmek amacı ile ürettiği ve değişmeyen sabitler olduğunu varsayarak yine bu bilinmezlik ile arasına koyarak korunmaya çalıştığı tamponlardır.
24 Ekim 2014
volkan tankut
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder