27 Ekim 2014 Pazartesi

Bir Maaşa Günlerini Satan Eğitimliler

Şu eğitimli geçinip de ücretli çalışanlara bak, şu bir maaş için günlerini satanlara. İnsanlık onuruna yakışır halde kendine yeter ve özgür yaşamak için toprağı ekip biçmekten öte çalışmaya gerek olmadığını idrak edememiş şu eğitimli cahillere bak. İhtiyacından fazlasını tüketebilmek için kula kulluk eden şu aç gözlülere. Bitmeyen telaşlarına, şu meşgul hallerine, şu aldıklarının karşılığını verir hallerine bak. Bu halleri sahte olanlarının dahi işgüzar tavırlarıyla işlerinin hakkını veriyormuş gibi yapma çabalarına bak. Bak hele, şu sanki hakkını veriyor olsalar insan olmanın gereğini yerine getiriyor olduklarına inanmaya ve sözde haklı kazançlarının keyfini çıkarmaya hazır oluşlarına bak. Sanki hizmet ettikleri efendileri kendini Dünya'nın dirliğine adamış gibi. Sanki kutsal bir amaca hizmet ederlermiş gibi. Ama geçiniz hayrı, ne o efendiler kârdan başkasına adanmış, ne de onlar efendilerine. Peki nedir öyleyse bu tiyatronun sebebi?

Öğrenilmiş bir refleks olsa gerek bu. Korkunun zihinlere kazıdığı bir şartlı refleks. Peki nedir bu korku? Kaybetme korkusu. Gerektiğince verimli bir köle olunamadığı müddetçe o işten ve bu işten kovulmak ve sonunda aç kalmak ve ölmek korkusu. Evet ölmek. Çünkü muhtaç hale gelerek etrafa el açmak, dilenmek zorunda kalmak daha çok korkutuyor onları. Dilenmezse bedeni kırılacak açlıktan, dilenirse gururu çünkü. Gururlu olmayı en büyük erdem sayıyorlar. Para ile ayakta duran o kör kibri onur sanmadalar, gerçek onur ile henüz hiç tanışmış olmadıkları için bunlar. Ve hiç açlık tanımamış kibirleri yüzünden ölümü dilenmeye yeğleyebilecek iradeye sahip olduklarına da inanmış bu ahmaklar. Daha da trajikomik olanı şu ki; görmezler çalışmalarının zaten kamuflajlı dilencilik olduğunu aslen. Onurları için yaşıyorlar sorsan.

Hangi onur be ahmak? Kendine efendi olamamışsın sen, esir olmuşsun, hırsının esiri olmuşsun. Onu doyurmak için bir maaşa satmaktasın özgürlüğünü. Kendi kendini köle pazarında açık artırmaya çıkaranın, kendini mal yerine koyanın onuru mu olur ki kaybetmekten korkarsın onu? Ama böyledir insanlar ekseriya. İnsanlık onuru gerçekte nedir bilmezler.

Ha, benden mi duymak istiyorsunuz onun ne olduğunu? Hazıra mı konmak istiyorsunuz? Armut piş ağzıma düş bir şey değildir ki o. Hakkında bilgi edinerek sahip olunabilecek bir şey değil. Onur için önce ruh lazım size. Ve ruh için ölümüne bir özgürlüğe adanmışlık. Onur ruhun temizliğinin yansımasıdır ömre. Ve ruh, ancak bedelini ödeyebilirseniz açığa çıkar sizde. Bu ödemeyi yapabilecek cesaret ve azmi gösterebilirseniz ancak. Ama gösterebilir misiniz? Yoksa onurdan yoksunluğunuzu onun sahtesi ile, para ile gizlemeye devam mı edeceksiniz? Onurunuz pahasına kazanıp, onur diye biriktirdiğiniz para ile.

27 Ekim 2014
volkan tankut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder