Eskiden canlılığının kaynağı ruhtu. Bugün ruh katılaşarak
materyalize oldu. Donarak canlılığını yitirdi ve paraya dönüştü. Böylece ruhun
yerini banka hesapları aldı. Asıl doğum ve ölümler bankalarda gerçekleşiyor artık.
Hesabına yatan para ile canlandığını, hesapta parası tükendiğinde ise öldüğünü
hissetme noktasına geldi insanlar. Hatta öylesine yoğun hissediyor ki bazıları
bunu, durum gerçekleşiyor. İflas ettiği için intihar edenlerin haberlerini
görüyoruz gazetelerde. Paraya “canlı” denmesi bunun en somut göstergesidir. Materyalizmin
maneviyatı yutarak yarattığı dengesizliğin neden olduğu tahribatın özeti budur.
Maneviyattan yoksun bir maddiyat, başka bir deyişle kalpsiz bir kafa aynı
kafasız bir kalp kadar bütünlükten uzak, yarım ve noksandır. Sağlık bir denge
durumudur. Tek kutupluluktan oluşan bu dengesizlik, bireyin ve bireylerden oluşan
toplumun sağlığı üzerinde hayati tehdit arzeden bir hastalığa dönüşmüş
durumdadır. Tamamen hastalanmış bireyler hasta olduklarını fark edememekte ve
yavaş yavaş çürümektedirler çünkü. Tedavi edilemezse, ruhunu tamamen yitirmiş
olan zombi bireylerin oluşturduğu sözde yaşayan ama özde ölü bir topluma
dönüşmek kaçınılmazdır. Bugün bu hastalığın farkına varan ve şikayetçi
olanların varlığı ise henüz bununla enfekte olmamış veya olmuşsa da enfeksiyonun
henüz tüm bünyeyi sarmamış olduğu tedavi şansı olan bireylerin varlığını
göstermektedir. İşte bu farkında olma durumu, hem kendilerinin hem de toplumun tek
kurtuluş umududur.
Kanımca, bugün hakim olan düzende kazanım
zannedilen şeyin aslında tükeniş olduğu gerçeğinin anlaşılmasına hizmet etmek mecburiyeti
kadar önem ve aciliyet arz eden başka hiç bir konu yoktur.
volkan Tankut
20 Ekim 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder